Ülkemizde mevcut betonarme yapılar incelendiği zaman oldukça önemli bir bölümünün yeterli seviyede deprem güvenliğine sahip olmadığı ve güçlendirme işlemlerinin yapılması gerektiği görülmektedir. Güçlendirme işlemlerinde kimyasal ankrajlar sık bir şekilde kullanılmaktadır. Kimyasal ankrajların tasarımının güvenli olarak yapılabilmesi için eksenel çekme etkisi içindeki davranışlarının iyi bir şekilde anlaşılması gerekir.
İnşaat sektörü oldukça yönlü bir alandır. Yeni yapıların inşası haricinde eski binaların restorasyon işlemleri de oldukça büyük önem taşır. En basit tabir ile kimyasal ankraj, eski binaların güçlendirilme işlemidir. Filiz ekimi olarak da adlandırılır.
Bu işlemde eski beton ile yeni beton arasında karşılaştırma yapılarak daha güçlü ve sağlam bir beton elde edilir. Özel kimyasal maddelerden faydalanılarak yapılmakta olan bu işlem oldukça komplike bir işlemdir. Genellikle eski binalarda, diğer alanlardan daha çabuk yıpranmaya uğramış olan alanların güçlendirilmesi amacı düşünülerek yapılır. Polyester reçineli kimyasal karışıma eklenmiş olan diğer maddelerle daha da güçlü hale gelir. Bu kimyasallar çok mukavemetli maddelerden meydana gelir. Bu nedenle kullanımı uzman kişiler tarafından ve gerekli ekipmanlar dahilinde gerçekleştirilir.
Tehlikeli ve ağır işler kategorisindeki inşaat alanının her işleminde de olduğu gibi, kimyasal ankraj işleminde ciddiye alınması gereken bir konudur. Sadece yapı güçlendirmek amacı ile kullanılmadığı zamanlar da olabilmektedir. Filiz ekimi, balkon, pencere, merdiven ve korkuluklar gibi yerlerde de bu yöntem uygulanmaktadır.
Kimyasal ankraj uygulaması çok kısa süren bir tekniktir. Diğer beton delme ve kesme yöntemlerinden çok yönü ile farklılık gösterir. Eski yapıların sağlamlaştırılması amacı ile ikili kimyasal maddelerin birbirleri ile karıştırılması sonucu elde edilir. Bu da projesi yürütülen bölgelerde kolaylıkla uygulanabilmesini sağlar. Doğru yapıldığı zaman, yapının ayakta durma zamanını iki katına kadar çıkartabildiği gözlemlenmiştir.